Hepimizin hayatında memnuniyetsiz olduğu ya da daha iyisi olabilir dediği şeyler mutlaka vardır. Bundan eminim çünkü her zaman daha iyisi vardır ve insanoğlu hiçbir zaman elindekiyle yetinmeye odaklanmaz. Kimimiz bu duygumuzu doyumsuzluk noktasında yaşar kimimiz ise daha iyisine sahip olabilme becerisine dönüştürürüz.
Var mısınız bu ikilemi kendimizin hayrına dönüştürmeye? Nasıl olacak ki dediğinizi duyar gibiyim...
2017 yılı için pek çok niyetim ve hedefim var fakat bunların en başında içimdeki devi uyandırıp, hayatımın kontrolünü ele almak geliyor. Bunu yapabilmek için de önce hoşnutsuz olduğum durumları ve alışkanlıklarımı değiştirip dönüştürebilmek ilk koşul.
Peki nasıl yapmayı planlıyorum?
Öncelikle yüzeysel olarak bilimsel bir değerlendirme yapacak olursak, 21 gün kuralını benimsemek şart. Çünkü araştırmalara göre beyin 20 gün boyunca uyguladığımız rutinleri 21.gün alışkanlığa dönüştürüyor. Alışkanlıklar da zaman içerisinde davranışlarımıza...
Önceleri şartlanıp bilinçli olarak yaptığımız uygulamalar 21.günden itibaren otomatik tepki halini alıyor. Bunun sebebi olarak ise beynin harcadığı enerjiden tasarruf etmek istemesi öne sürülüyor. Fakat bir alışkanlığı ondan kurtulmaya çalışarak yok etmek mümkün değil ancak o alışkanlığın yerine bir yenisini koyduğunuz zaman onu değiştirebilirsiniz.
Yalnızca irademizi kullanıp kendimizi 21 güne şartlamak alışkanlıklarımızı değiştirmek için yeterli değil. Bilinçli davranmanın ötesinde, bilinç altımızdaki kodlamayı değiştirmek mühim olan. Bugüne değin alışkanlığımız haline gelmiş hatta bir tık öteye geçip bağımlılığa dönüşmüş olan rutinlerimize devam etme sebebimiz bu seçimin bilinç altımızda en iyisi olarak kabul görmesindendir.
Zihnimizde dakikada 2.5 milyon işlem görüldüğü ve bizim sadece 8-9 konuyu bilinçli olarak algılayabildiğimiz gerçeğinden varırsak bilinç altımızın ne denli büyük bir etkisi olduğu ortada.
Kendimden örnek verecek olursam;
Çikolata benim için lezzetli, keyif veren, mutluluk sebebi haline gelmiş bir bağımlılık. Öncelikle çikolatanın aslında sağlığıma faydadan ziyade zarar verdiğini, bağımlılığa dönüşerek kölesi haline getirdiğini, keyfin tamamen bir yanılsama olduğunu, irademi elimden aldığını kabullendim. Ve ondan daha güçlü olduğumun farkına vararak onu yenme yoluna girdim.
Evet belki çok büyük laflar ancak bağımlılığımı kırmak için büyük oynamam şart. Çikolata tutsaklığından kurtulduktan sonra elbette ara sıra küçük parçalar yememde bir sıkıntı yok.
Bunu diğer bir şekilde açıklayacak olursak, çikolatayı canınız sıkkınken yediğinizde ve mutlu edeceğine inandığınızda beyniniz çikolata ve mutluluğu birbiri ile bağdaştıracaktır. Bu ilişkilendirme gerçekleştiğinde artık daima bu şekilde düşünmeye ve hissetmeye başlarsınız.
Bu kalıpları kırarak yeni düşünceler yarattığınızda ise bu alışkanlığı yok edip yeni bir alışkanlık kazanmak işten bile değil.
Önce değiştirmek istediğimiz her ne ise bir gelişim basamağı yaratıyoruz kendimize, değişim bu istikrarlı gelişimlerin getirisi. Dönüşüm ise değişimin sonucu.
Şunu unutmamalı;
Çikolata sağlığa zararlı, şeker hastalıkların başı gibi bir şartlanmanın da tehlikeli olduğunu unutmamak gerekir. Mühim olan yerine sağlıklı olduğunu düşündüğünüz bir alışkanlık yerleştirmektir. Tatlı ihtiyacınızı karşılayacak sağlıklı tarifler örneğin. Bunun için 2 ay içerisinde hamilelik kilolarını fazlası ile veren biri olarak hurma arasına cevizi önerebilirim. Çok lezzetli ve sağlıklı bir atıştırmalık.
Nereden girdik bu konuya :) İnsanın aklı fikri yemekte olunca, o kilolar geri alınıyor tabi. Şimdilerde değiştirmeye çalıştığım alışkanlıklarımdan biri de sağlıklı beslenmeyi yaşam rutini haline getirebilmek.
Yeni bir alışkanlık edinme yoluna girdiğim bir diğer konu ise sabah erken kalkıp kendim için yürümek. Bunun içinde nefsimi yenmek adına olumlama yapıyorum.
Örnekler çoğaltılabilir elbette, ben kendi odak noktalarımdan örnek vererek açıklamak istedim.
Kazanmak istediğiniz alışkanlığın sizin için en iyisi olduğunu daima hatırlatın kendinize ve şunu bilin nefsinize ağır geliyorsa sizin için en iyisi olduğundandır! Güç sizde ve kazançlı çıkan siz olacaksınız!
Değişim ve dönüşüm olsun istiyorsanız kararlılık çok önemlidir. Alışkanlıklarımızla inatlaşmak yerine bizi tutsak eden bu alışkanlığın altında yatan sebepleri değiştirmeliyiz. Bunun için o alışkanlığa sizi bağımlı yapan sebepleri yazıp, bunları çürütmek için karşısına asıl sonuçları yazmak, kazanç-kayıp ilişkisini kurup yön belirlemede etkili bir yöntem.
Davranış ve seçimlerimizi tekrar eden alışkanlıklarımız belirler. Gelin hep birlikte 21 günü yeniden öğrenme, yenilenme, dönüşme süreci olarak görelim; kendi gücümüzün farkına varalım.
Yerine yenisini koymak istediğiniz her ne ise benimle paylaşmayı unutmayın olur mu, birlikten kuvvet doğar güçlerimizi birleştirelim :)
Var mısınız bu ikilemi kendimizin hayrına dönüştürmeye? Nasıl olacak ki dediğinizi duyar gibiyim...
2017 yılı için pek çok niyetim ve hedefim var fakat bunların en başında içimdeki devi uyandırıp, hayatımın kontrolünü ele almak geliyor. Bunu yapabilmek için de önce hoşnutsuz olduğum durumları ve alışkanlıklarımı değiştirip dönüştürebilmek ilk koşul.
Peki nasıl yapmayı planlıyorum?
Öncelikle yüzeysel olarak bilimsel bir değerlendirme yapacak olursak, 21 gün kuralını benimsemek şart. Çünkü araştırmalara göre beyin 20 gün boyunca uyguladığımız rutinleri 21.gün alışkanlığa dönüştürüyor. Alışkanlıklar da zaman içerisinde davranışlarımıza...
Önceleri şartlanıp bilinçli olarak yaptığımız uygulamalar 21.günden itibaren otomatik tepki halini alıyor. Bunun sebebi olarak ise beynin harcadığı enerjiden tasarruf etmek istemesi öne sürülüyor. Fakat bir alışkanlığı ondan kurtulmaya çalışarak yok etmek mümkün değil ancak o alışkanlığın yerine bir yenisini koyduğunuz zaman onu değiştirebilirsiniz.
Yalnızca irademizi kullanıp kendimizi 21 güne şartlamak alışkanlıklarımızı değiştirmek için yeterli değil. Bilinçli davranmanın ötesinde, bilinç altımızdaki kodlamayı değiştirmek mühim olan. Bugüne değin alışkanlığımız haline gelmiş hatta bir tık öteye geçip bağımlılığa dönüşmüş olan rutinlerimize devam etme sebebimiz bu seçimin bilinç altımızda en iyisi olarak kabul görmesindendir.
Zihnimizde dakikada 2.5 milyon işlem görüldüğü ve bizim sadece 8-9 konuyu bilinçli olarak algılayabildiğimiz gerçeğinden varırsak bilinç altımızın ne denli büyük bir etkisi olduğu ortada.
Kendimden örnek verecek olursam;
Çikolata benim için lezzetli, keyif veren, mutluluk sebebi haline gelmiş bir bağımlılık. Öncelikle çikolatanın aslında sağlığıma faydadan ziyade zarar verdiğini, bağımlılığa dönüşerek kölesi haline getirdiğini, keyfin tamamen bir yanılsama olduğunu, irademi elimden aldığını kabullendim. Ve ondan daha güçlü olduğumun farkına vararak onu yenme yoluna girdim.
Evet belki çok büyük laflar ancak bağımlılığımı kırmak için büyük oynamam şart. Çikolata tutsaklığından kurtulduktan sonra elbette ara sıra küçük parçalar yememde bir sıkıntı yok.
Bunu diğer bir şekilde açıklayacak olursak, çikolatayı canınız sıkkınken yediğinizde ve mutlu edeceğine inandığınızda beyniniz çikolata ve mutluluğu birbiri ile bağdaştıracaktır. Bu ilişkilendirme gerçekleştiğinde artık daima bu şekilde düşünmeye ve hissetmeye başlarsınız.
Bu kalıpları kırarak yeni düşünceler yarattığınızda ise bu alışkanlığı yok edip yeni bir alışkanlık kazanmak işten bile değil.
Önce değiştirmek istediğimiz her ne ise bir gelişim basamağı yaratıyoruz kendimize, değişim bu istikrarlı gelişimlerin getirisi. Dönüşüm ise değişimin sonucu.
Şunu unutmamalı;
Yeni bir alışkanlık geliştirmek eskisinden kurtulmaktan çok daha kolaydır!
Çikolata sağlığa zararlı, şeker hastalıkların başı gibi bir şartlanmanın da tehlikeli olduğunu unutmamak gerekir. Mühim olan yerine sağlıklı olduğunu düşündüğünüz bir alışkanlık yerleştirmektir. Tatlı ihtiyacınızı karşılayacak sağlıklı tarifler örneğin. Bunun için 2 ay içerisinde hamilelik kilolarını fazlası ile veren biri olarak hurma arasına cevizi önerebilirim. Çok lezzetli ve sağlıklı bir atıştırmalık.
Nereden girdik bu konuya :) İnsanın aklı fikri yemekte olunca, o kilolar geri alınıyor tabi. Şimdilerde değiştirmeye çalıştığım alışkanlıklarımdan biri de sağlıklı beslenmeyi yaşam rutini haline getirebilmek.
Yeni bir alışkanlık edinme yoluna girdiğim bir diğer konu ise sabah erken kalkıp kendim için yürümek. Bunun içinde nefsimi yenmek adına olumlama yapıyorum.
Her sabah kolaylıkla ve zinde bir şekilde 6'da kalkıyorum ve kendim için yürüyorum -olumlama-
Örnekler çoğaltılabilir elbette, ben kendi odak noktalarımdan örnek vererek açıklamak istedim.
- Hiçbir bahane yaratmadan tek bir gün bile atlamadan yinelemek
- Bir gün atlarsan ertesi gün 1.gün den saymaya başlamak
- Olumlamalar
- Kararlılık
- 21 günün sonunda hala alışkanlık edinemediğinizi düşünüyorsanız azimle devam, sizin kırılma noktanız belki de 22.gündür mühim olan yılmamak yorulmamak izleyeceğimiz yol
Kazanmak istediğiniz alışkanlığın sizin için en iyisi olduğunu daima hatırlatın kendinize ve şunu bilin nefsinize ağır geliyorsa sizin için en iyisi olduğundandır! Güç sizde ve kazançlı çıkan siz olacaksınız!
Değişim ve dönüşüm olsun istiyorsanız kararlılık çok önemlidir. Alışkanlıklarımızla inatlaşmak yerine bizi tutsak eden bu alışkanlığın altında yatan sebepleri değiştirmeliyiz. Bunun için o alışkanlığa sizi bağımlı yapan sebepleri yazıp, bunları çürütmek için karşısına asıl sonuçları yazmak, kazanç-kayıp ilişkisini kurup yön belirlemede etkili bir yöntem.
Davranış ve seçimlerimizi tekrar eden alışkanlıklarımız belirler. Gelin hep birlikte 21 günü yeniden öğrenme, yenilenme, dönüşme süreci olarak görelim; kendi gücümüzün farkına varalım.
Yerine yenisini koymak istediğiniz her ne ise benimle paylaşmayı unutmayın olur mu, birlikten kuvvet doğar güçlerimizi birleştirelim :)