ÖNEMLİ AZINLIĞA ODAKLAN | 80/20 KURALI İLE MİNİMALİZM
16 Mart
80 / 20
Kuralı ya da Pareto İlkesi
Önemli Azın
Yasası – Etken Seyrekliliği İlkesi de deniliyor.
İtalyan
ekonomist Vilfredo Pareto’nun bulduğu, evrensel kabul görmüş olan 80/20
kuralını uygulayarak daha verimli bir yaşam sürmek mümkün.
Pareto;
İngilterenin servet ve gelir dağılımını incelerken servetin %80 inin nüfusun
%20 sine ait olduğunu fark ediyor. Araştırmayı İtalya için de yapıyor ve aynı
sonuca varıyor.
İlk
olarak iş dünyasıyla alakalı olarak ortaya atılmış olsa da bu prensini
hayatımızın bütün alanlarına uygulayabiliriz. Minimalist yaşama geçerken,
sadeleşirken karar vermekte bile.
Bir
genellemeden yola çıkacağız fakat bu genelleme ya da kabul işimizi
kolaylaştıracak. 80-20, 75-25, 85-15 oranın ne olduğu önemli değil çoğunluk
azınlık oranı önemli. Bu sebepten bu ilkeye önemli azın yasası da deniyor.
Çoğumuz
bilincinde olmadan zaten deneyimliyoruz. Girdilerin
%20 si ile sonucun %80 i oluşuyor. Yanlış okumadınız. Bir işin en
önemli %20 lik kısmını iyi yaparsak işin %80 ini tamamlamış oluyoruz.
Açalım, kabaca bir hesap yapalım;
Günün 8
saatini uykuda geçirdiğimizi varsayarsak, bize 16 saat kalıyor. Bunun %20 si
ortalama 3 saat. 3 saat odaklanıp verimli bir şekilde çalışarak elimizdeki o
büyük işi halledebiliriz.
Öğrencilik
hayatım boyunca -ki düzenli olarak okula gitmesem de hala öğrenciyim-
sıkışmadan yapamıyorum, günler öncesinden baksam da son gün o son saatlerde
çalıştığım kadar verimli olmuyor dediğim ders çalışma saatlerine şimdi anlam
verebiliyorum. Daha vaktim var diye düşünerek oturduğum o masada potansiyelimin
daha altında bir odaklanma ile başladığım için verimli olmuyordu. Ya da belki
de benim için doğrusu buydu. Ama siz bunu örnek olarak almayın, kendi içimde
bir çözümlemenin cevabını buldum ve paylaştım J
Burada
değinmek istediğim odaklanmanın, verimliliğin önemiydi. Daha az çalışmak gibi
bir şey değil kesinlikle.
Çöpe atmak
için büyük bir oran değil mi %80?
Azınlık daha
büyük bir fayda sağlıyorsa, ve çok daha fazla zamanımızı alan her şey o denli
katkı sağlamıyorsa,
Hala zamanın
yetmediğinden şikayet ediyorsanız bir zamanlar benim yaptığım gibi
Gözden
geçirmeniz gereken azaltmanız ve hatta kurtulmanız gereken bir şeyler,
birileri, bir yük var demektir.
Kıyafetlerimizin
%20 sini hayatımızın %80 inde giyiyoruz.
Tanıdıklarınızın
%20 si ile hayatımızın %80 ini geçiriyoruz.
Örnekleri
çoğaltmak mümkün elbette tek ihtiyacımız olan farkındalık.
Fazlalıklar
dağınıklık yaratır, stres yaratır, faydasız yorgunluk yaratır.
Size fayda
sağlamayan her şeyi bu prensiple yeniden gözden geçirin ve eleyin.
PEKİ NASIL?
İşe %20 yi
tanımlamakla başlayın.
Mesela
hayatınızın %80 inde kullandığınız, aslında dolabınızda sürekli elinizin
gittiği azınlığı ayrı bir yere ayırın. Bu bilinç
ile hareket ettiğinizde hayatınızdaki dengesizlikleri göreceksiniz.
Neden
hayatınızın %20 sinde kullandığınız %80 lik kalabalığı evinizde tutasınız ki?
Üstelik bu ortalama bir değer! Tek tek eşya bazında baktığınızda kimisini bir
kez bile kullanmıyorsunuz.
Eşyalar için
uygulamak belki de en kolayı. Gözle görülebilirler ve bu ikna olmamızı
kolaylaştırıyor.
Ya fazla
faaliyetleri, size fayda sağlamayan eylemleri azaltmak?
Böylece
zaman kazanmak, görev bildiklerimizden azade olmak…
Bunun için
bugüne dek yaptığınız rutinlerinizi değiştirmek?
Aklıma bu noktada şu örnek geliyor;
Ebeveyn olanlar
anlayacaktır, çocuklarla kaliteli zaman geçirmek kelime grubu hep ağzımızdadır.
Nedir bu kaliteli zaman?
Türlü türlü
aktivite yapmak mı?
Her dediğini
yaparak gönlünü hoş etmek mi?
Zamanını ona
adamak mı?
Bunlardan
biri olduğunu sanmıyorum.
Bir gözünüz televizyonda,
Arada kalkıp
yemeğe bakıyorsunuz,
Göz ucuyla
telefona bakıp parmak ucuyla –kendinizce çaktırmadan- birine cevap veriyorsunuz ama
saatlerce çocuğunuzla yanyanasınız.
Ben bu
saatlerdense sadece bana
odaklanan, aklı fikri kalbi her şeyi bende olan ebeveynimle yarım saat
geçirmeyi yeğlerdim.
Kaliteli
zaman bu.
ÖNEMLİ %20
YE ODAKLANIN
Sosyal
medyada geçirilen zamanın %20 sinde faydalı bilgi edinirken %80 ini boşyere
harcadığınızı unutmayın. Size hitap etmeyen değer katmayan hiçbir şeyi takip
etmeyin.
Günün uyku
dışındaki %80 ini geçirdiğimiz işyerimizden zamanımız ve emeğimiz karşılığında
para kazanıyoruz. Belki bin bir stresle baş edip, çocuklarımızı eşimizi az
görme pahasına çalışıyoruz ve bu
kazancı bize %20 lik bile bir haz vermeyen ıvır zıvıra harcıyoruz.
Değer mi?
Açalım gözümüzü yahu
Açın gözünüzü
Maksimalist
olmanın hayatın hiçbir alanında pek fayda sağlamadığı ortada değil mi?
ÖNEMLİ AZI
BULUN!
Daha fazlası için videomu izlemeyi unutmayın :) Sevgiyle ^.^
0 yorum